1 Kasım 2017 Çarşamba

GÖKTÜRKLER
Uzun zaman boyunca yoğun savaşlarda bulunan Türkler, yapılan savaşlardan sonra Kuzey Hun Devletinin yıkılmasıyla yeni yurt arayışına girmişlerdi. Uzun arayıştan sonra Altay dağlarının doğusuna çekilen Türkler, burada alanlarında en iyisi oldukları mahir madencilik ve demircilik işiyle uğraşıyorlardı. Bu arada Altay dağlarının doğusunda hüküm süren Avarlara da silah yaparak geçimlerini sürdürüyorlardı. Demircilik ve silah işiyle uğraşan Türkler, aynı zamanda hayvancılık işiyle de uğraşıyorlardı. Yoğun savaşlardan sonra başsız kalan Türklerin başına 532 yılında geçen genç Bumin liderliğinde demircilikle uğraşan ve de yapmış oldukları silahlarıyla ayrıca mahir kılıç kullanma yetenekleriyle ünlenen Türkler, 535 yılında azımsanamayacak güce ulaşmışlardı.

Uzun yıllar boyunca Avarların hâkimiyeti altında yaşayan Tölesler, 546 yılında Avarlara karşı büyük bir isyanla ayaklanınca, Avar hakanı güçlü ordusunu bu kanlı isyanı bastırmak için göndermişti. Lakin kanlı isyanı bastıramayan Avarlar, kendilerine silah sağlayan genç Bumin’e bu isyan bastırmak için teklifte bulunmuştu. İsyanı bastırmalarına karşısında Avarlar, kendi topraklarından bir kısmını Bumin’e vaad etmişti. Bumin, büyük ve kanlı ayaklanmayı Tölesleri yenerek sonra erdirirken kendisini Avarlarla eş değer olduğunu bildirmek için Avar kağanından bastırdığı bu isyana karşılık, kızıyla evlenmek istediğini bildirmişti. Lakin onun bu istediği Avar Hakanı tarafından aşağılayıcı bir şekilde “sizler benim adi demircilerimsiniz, kızımı istemeye nasıl cüret edersiniz?” sözleriyle reddedilince Bumin, bu sözlerin üzerine intikam almak için dağılmaya başlayan tüm Türkleri tek sancak altında Avarlarla yapılacak savaş için toplamıştı. Nice insanların cevap verdiği çağrı sonrası yapılan savaşta Avarları, Bumin çok ağır bir yenilgiye uğratmıştı. Edinilen zafer sonrası gücüne güç katan Türkler, bu süre zarfında Çin’in iç karışıklığından faydalanarak düşman elinden olan eski Hun Başkenti olan Ötüken’i 552 yılında büyük bir kuşatma ile ele geçirmiş ve burada Türk adını taşıyan ilk devlet olan Göktürk Devleti’ni kurmuştu. O Göktürk devletini kurarken Divan-ı Hümayun da kendisine İl-Kağan unvanı verilmişti.

Devlet kuruluşundan hemen sonra, Türk töresi gereğince Göktürkler, Doğu – Batı olmak üzere iki idari birime ayrılırken Bumin, doğuda büyük kağan olmuş devletin kurulmasından büyük desteği olan kardeşi İstemi ise batı kanadının yabguluğuna getirilmişti.

Bumin Kağan, devletini kurduktan kısa bir süre sonra 552 yılında hastalığa yakalanıp ölünce yerine oğlu Kara Kağan geçmişti. Lakin o da başa geçtikten kısa bir süre sonra babası gibi hastalığa yakalanıp ölünce yerine Bumin Kağan’ın diğer oğlu Mukan Kağan, 553 yılında Göktürk tahtına oturmuştu.  Mukan Kağan, Göktürk Devleti’nin batı kanadını devletin kuruluşundan bu yana yöneten amcası İstemi Yabgunun, kısa zamanda Altayların batısından Tanrı dağlarına kadar olan bölgeyi egemenliği altına almasıyla birlikte ilk seferini Avarlar üzerine yaparak onlara ağır bir yenilgi aldırıp batıya göçmelerini sağladı.

Göktürkler, İstemi Yabgu’nun yoğun çabasıyla batıdaki sınırları Akhun ve Sasani topraklarına kadar dayamıştı. İstemi Yabgu, İpek Yolu’nun kontrolünü ele geçirmek için harekete geçmişti. Çünkü bölgedeki İpek ticareti, Kuzey Hunların dağılmasında en büyük etken olan  Akhunların eline geçmişti. İstemi Yabgu, Akhunlara karşı Sasanilerin desteğini alabilmek için kızını Sasani hükümdarı ile evlendirirken hem sınırlarındaki düşman tehlikesini ortadan kaldırmış hem de Akhunlara karşı birleşmişti. Göktürkler ve Sasaniler ittifak kurdukları Akhunlara karşı savaşarak Akhunlar Devletini 557 yılında yıkmışlardı. Akhunlara ait topraklar Göktürklerle, Sasaniler arasında paylaşılırken İpek Yolu üzerindeki Akhunlar engeli ortadan kalkmıştı.


Sasaniler, sınırlarına komşu olan Göktürklerin gittikçe güçlenmesinden çekindikleri için bu sefer de İpek Yolu ticaretini onlar için engellemeye başladılar. Saldırılardan dolayı İpek Yolu ticaretinin engellenmesi Göktürkleri olduğu kadar bu hattan yararlanan Doğu Roma'yı da olumsuz yönde etkilemişti. Sasanilerle anlaşma imkânı kalmayan İstemi Yabgu, 568 yılında Konstantinapole'ye bir elçilik heyeti göndererek Doğu Roma İmparatorluğundan olumlu sonuç alması üzerine iki devlet Sasanilerle kanlı bir mücadeleye girişmişti. Kanlı savaşın sonunda İpek Yolu ticareti üzerindeki Sasani engeli ortadan kalkarken Asya topraklarındaki İpek Yolu Ticaretinin tek hâkimi olmak üzereydi. İstemi Yabgu, yeğeni Mukan Kağan’ın 572 yılında ölmesinden sonra Orta Asya’nın batısındaki tüm bölgelerinin tamamen Türkleşmesi için canını dişine takan İstemi Yabgu bu emeline ulaştıktan sonra 576 yılında ölmüştü.