GÖKTÜRKLER
Uzun zaman boyunca yoğun savaşlarda
bulunan Türkler, yapılan savaşlardan
sonra Kuzey Hun Devletinin
yıkılmasıyla yeni yurt arayışına girmişlerdi. Uzun arayıştan sonra Altay
dağlarının doğusuna çekilen Türkler, burada
alanlarında en iyisi oldukları mahir madencilik ve demircilik işiyle
uğraşıyorlardı. Bu arada Altay dağlarının doğusunda hüküm süren Avarlara da silah yaparak geçimlerini
sürdürüyorlardı. Demircilik ve silah işiyle uğraşan Türkler, aynı zamanda hayvancılık işiyle de uğraşıyorlardı. Yoğun
savaşlardan sonra başsız kalan Türklerin
başına 532 yılında geçen genç Bumin liderliğinde demircilikle uğraşan
ve de yapmış oldukları silahlarıyla ayrıca mahir kılıç kullanma yetenekleriyle
ünlenen Türkler, 535 yılında azımsanamayacak
güce ulaşmışlardı.
Uzun yıllar boyunca Avarların hâkimiyeti
altında yaşayan Tölesler, 546 yılında Avarlara karşı büyük bir
isyanla ayaklanınca, Avar hakanı güçlü ordusunu bu kanlı isyanı bastırmak için
göndermişti. Lakin kanlı isyanı bastıramayan Avarlar, kendilerine silah
sağlayan genç Bumin’e bu isyan bastırmak için teklifte
bulunmuştu. İsyanı bastırmalarına karşısında Avarlar, kendi topraklarından bir kısmını Bumin’e vaad etmişti. Bumin, büyük ve kanlı ayaklanmayı Tölesleri yenerek sonra erdirirken
kendisini Avarlarla eş değer
olduğunu bildirmek için Avar kağanından bastırdığı bu isyana karşılık,
kızıyla evlenmek istediğini bildirmişti. Lakin onun bu istediği Avar Hakanı
tarafından aşağılayıcı bir şekilde “sizler benim adi demircilerimsiniz,
kızımı istemeye nasıl cüret edersiniz?” sözleriyle reddedilince Bumin, bu
sözlerin üzerine intikam almak için dağılmaya başlayan tüm Türkleri tek sancak altında Avarlarla
yapılacak savaş için toplamıştı. Nice insanların cevap verdiği çağrı
sonrası yapılan savaşta Avarları, Bumin çok ağır bir yenilgiye uğratmıştı. Edinilen zafer
sonrası gücüne güç katan Türkler, bu
süre zarfında Çin’in iç karışıklığından faydalanarak düşman elinden olan eski
Hun Başkenti olan Ötüken’i 552 yılında
büyük bir kuşatma ile ele geçirmiş ve burada Türk adını taşıyan ilk devlet olan
Göktürk Devleti’ni kurmuştu. O Göktürk devletini kurarken Divan-ı Hümayun da
kendisine İl-Kağan unvanı verilmişti.
Devlet kuruluşundan hemen sonra, Türk töresi gereğince Göktürkler, Doğu
– Batı olmak üzere iki idari birime ayrılırken Bumin, doğuda büyük
kağan olmuş devletin kurulmasından büyük desteği olan kardeşi İstemi ise
batı kanadının yabguluğuna getirilmişti.
Bumin Kağan, devletini kurduktan kısa bir süre
sonra 552 yılında hastalığa
yakalanıp ölünce yerine oğlu Kara Kağan geçmişti. Lakin o da
başa geçtikten kısa bir süre sonra babası gibi hastalığa yakalanıp ölünce yerine
Bumin Kağan’ın diğer oğlu Mukan Kağan, 553 yılında Göktürk tahtına oturmuştu. Mukan
Kağan, Göktürk Devleti’nin batı kanadını devletin kuruluşundan bu
yana yöneten amcası İstemi Yabgunun, kısa zamanda Altayların
batısından Tanrı dağlarına kadar olan bölgeyi egemenliği altına almasıyla
birlikte ilk seferini Avarlar üzerine
yaparak onlara ağır bir yenilgi aldırıp batıya göçmelerini sağladı.
Göktürkler, İstemi Yabgu’nun yoğun
çabasıyla batıdaki sınırları Akhun
ve Sasani topraklarına kadar
dayamıştı. İstemi Yabgu, İpek Yolu’nun kontrolünü ele geçirmek için
harekete geçmişti. Çünkü bölgedeki İpek ticareti, Kuzey Hunların
dağılmasında en büyük etken olan Akhunların eline geçmişti. İstemi
Yabgu, Akhunlara karşı Sasanilerin desteğini alabilmek için
kızını Sasani hükümdarı ile
evlendirirken hem sınırlarındaki düşman tehlikesini ortadan kaldırmış hem de Akhunlara karşı birleşmişti. Göktürkler ve Sasaniler ittifak
kurdukları Akhunlara karşı savaşarak
Akhunlar Devletini 557 yılında
yıkmışlardı. Akhunlara ait topraklar
Göktürklerle, Sasaniler arasında
paylaşılırken İpek Yolu üzerindeki Akhunlar engeli ortadan kalkmıştı.
Sasaniler, sınırlarına komşu olan Göktürklerin gittikçe güçlenmesinden
çekindikleri için bu sefer de İpek Yolu ticaretini onlar için
engellemeye başladılar. Saldırılardan dolayı İpek Yolu ticaretinin engellenmesi
Göktürkleri olduğu kadar bu hattan
yararlanan Doğu Roma'yı da
olumsuz yönde etkilemişti. Sasanilerle anlaşma imkânı kalmayan İstemi Yabgu, 568 yılında Konstantinapole'ye
bir elçilik heyeti göndererek Doğu Roma
İmparatorluğundan olumlu sonuç alması üzerine iki devlet Sasanilerle kanlı
bir mücadeleye girişmişti. Kanlı
savaşın sonunda İpek Yolu ticareti üzerindeki Sasani engeli ortadan kalkarken Asya
topraklarındaki İpek Yolu Ticaretinin tek hâkimi olmak üzereydi. İstemi
Yabgu, yeğeni Mukan Kağan’ın 572 yılında ölmesinden sonra Orta Asya’nın batısındaki tüm
bölgelerinin tamamen Türkleşmesi için canını dişine takan İstemi Yabgu bu emeline ulaştıktan sonra 576 yılında ölmüştü.